30 Ocak 2013 Çarşamba

Kore Yemekleri

Kore yemek kültürünün Türkiye'den oldukça farklı olduğunu biliyoruz. Nasıl bir Koreli için Türk yemeklerine alışmak zorsa bir Türk için Kore yemeklerine alışmak da o denli zordur. Ayrıca Korelilerin dinlerinin getirdiği bir kısıtlama olmadığı için herşeyi yiyebilirler fakat biz Müslüman olduğumuz için yediklerimizi iyi seçmeli ve gerekli sınırlamaları geçmemeliyiz. Bu durumda Kore'de çekilebilecek en büyük zorluk; yemeklere alışmak ve sürekli yemek yiyebileceğiniz düzgün bir lokanta bulabilmekte. Çünkü Kore'de siz özel olarak istemediğiniz sürece tüm etli yemekler domuz eti kullanılarak yapılıyor. Bu nedenle siparişten önce mutlaka garsonu uyarmalı ve domuz eti istemediğinizi söylemelisiniz. Gelelim Kore'ye özgü değişik yemeklere;

Bu yemeğin adı Myulchi Bokkeum. Şu gördüğünüz solucanımsı şeyler Kore'nin hamsisiymiş. Malzemelerini arkadaşımla beraber araştırdık ve yenilebilir bir yemek olduğunu gördük. Yani yenilebilirden kastımız içinde herhangi bir domuz ürünü ya da bize garip gelebilecek deniz ürünü yok. Ama görünüşü itibariyle yenilebilir mi, orası tartışılır.
Bu da Kalbi Jjim. Kısa kaburga etinin pirinç şarabında bekletilip pişirilmesi yanlış anlamadıysam. Şarapta bekletildiği için kişisel tercih meselesi olduğunu düşünüyorum bunu yemenin. Fakat kaburga eti kullanıldığından et konusunda sorun yok.

Bunun adı da Dakdoritang. Bu sıcak sunulan yemek Kore yemek kültüründe baharatın ne kadar fazla kullanılabileceğine dair en güzel örnek. Kısacası; bizdeki tavuk güvecinin Koreliler tarafından evrime uğratılmış hali. Kullanılan et direkt tavuk eti bu nedenle yenilebilir bir yemek bu da.

Bu Rabokki. Bunu Türk mutfağından neye benzetebilirim bende biliyorum, belki sebzeli makarna falan :D Ama sonuç olarak bunda da hiçbir et ürünü yok ve yenilebilir. İçiniz rahat olsun. Gayet vejetaryen bir yemek :D
Kore yemek konusunda da kültürünü ortaya koymuş demeliyim sanırım. Elin hamburgerini almış Kore hamburgeri diye değişik bir şekilde çıkarmış meydana. Güzel de olmuş, böyle ufak ufak. Ama doymaz insan bununla ya, ayrıca üç tanesi (kırmızı etli olan) 8.900 Won. Bana biraz pahalı geldi. Tabi eğer mideniz kaldırabilirse; mantarlı, chili soslu, sırf soya soslu, domuz etinden burgerli, yumurtalı çeşitleri mevcut. İçindeki burgerin etinden emin olduğunuz sürece pek yenilmeyecek birşey değil. Fakat karnınızı doyurur mu bilmiyorum :D
Bu daaa Bibimbap. Malzemelerinden tanıdık olmayan tek bir şey var o da; gochujang. *Gochujang: soyadan yapılmış bir lapa. Koredeki birçok yemekte kullanılıyor ve her marketten satın alınabiliyor* Bibimbap'ın içinde sadece dövülmüş sığır eti olduğundan bu da yenilebilir bir yemek. Zaten fotoğraftanda görüldüğü üzere ağırlığı sebzeler ve lapalar kaplıyor bu yemekte. Yine alışmak için zaman gerektiren yemeklerden biri.
Ramen ya da daha sık kullanılan adıyla Lamyon. Koredeki öğrencilerin favori yemeği. McDonalds'dan ve Itaweon'daki dönerciden sonra en fazla uğrayacağınız yer ramen satılan uygun bir dükkan. Ramenin çok fazla çeşidi var. Ama duyduklarıma göre eğer evde ve bir tencerede pişiriyorsanız, üzerine eriyen peynir koyar ve yanına yumurta kırarsanız benzersiz bir tat elde edermişsiniz. Ama genelde hazır ramenler tercih edilirmiş. Marketten aldığınız kutuya işaretli yere kadar sıcak su boşaltıp 4 dakika beklemeniz rameninizin hazır olması için yeterli. Ramen öğrenci yemeği olduğundan TÜrkiye'deyken alışmaya başlamalıyız diye düşünüyorum. Çünkü Kore'de dönerin ve McDonalds menülerinin biraz pahalı olduğu aşikar.
Ve karşınızda Bibim Naeng Myun. Sıcak yaz günlerinde, baharat seven insanların keyifle yediği bir yemek imiş bu. Kırmızı biber salçası ve bol baharatla hazırlanan bir yemek. Yanlız dikkat edilmesi gereken bir husus var. Bibim Naeng Myun, domuz etiyle de sığır etiyle de yapılabiliyor. Et konusunda mutlaka özenli davranmalıyız. Sığır etiyle yapıldığında, tabi baharatlar çok ağır gelmezse, yenilebilir bir yemek.


Naengmyeon, taa daa. Naengmyeon bir Kuzey Kore yemeği olan Pyeongyang'dan gelmektedir. Erişte ve makarnanın çeşitli soslarla karıştırılmasıyla bu yemek ortaya çıkıyor. Sulu ve Karışık olmak üzere iki çeşidi var. Et konusunda ya da yağ konusunda sıkıntı yok. Yenilebilir bir yemek bu nedenle.

Bu da Pirinç Omleti. Aslında görünüş olarak benim gözüme en güzel ve yenilebilir gelen yemek buydu taaa kiiii içinde yengeç eti olduğunu öğrenmeme kadar. Aslında evde yapılacaksa yengeç eti koyulmadan yapılabilir, ancak lokanta ve restaurantlarda yengeç eti olmayan bir pirinç omleti bulabileceğimizi sanmıyorum. Bu tatlı şeyi yiyemeyecek olmak üzücü. Yengeç eti nedeniyle yenilebilir olduğunu sanmıyorum.

Bu da Dakjuk oluyor. Bu direkt olarak bizdeki tavuklu sebzeli pilav. Tabii lapa hali. Et tavuk eti olduğundan yenilebilir :D

Bunlarda balık kekleri yani 'Eokmuk-Guk' aslında çok hoş görünüyorlar ve Kore'de tahmin ettiğinizden fazla tüketiliyorlar. Fakat malzemeleri arasında pirinç şarabı olduğundan ben yiyebilir miyim bilmiyorum. Ama araştırmalarıma göre en kolay alışılabilecek yemeklerden biri de balık kekleri :D
Noddle denilen spagettiye benzeyen şu zımbırtının içine çeşitli sebzelerin ve elbeeetttee soya sosunun eklenmesiyle ortaya çıkan yemek bu. Sebzeli olması bizim için avantaj çünkü içimiz daha bir rahat olarak yiyebiliriz bu yemekleri. Ben ki sebze sevmeyen insan sanırım Kore'ye gidince sebzeler en iyi arkadaşlarım olacak :/

Bu da Doenjang yani soya fasülyesi ezmesi. Tadı nasıldır bilmiyorum ama bana sabah kahvaltılarımızdan eksik olmayan acılı ezmeyi anımsattı.. Şunu da eklemeliyim ki Dünya'nın dört bir yanından insanlar sırf Doenjang'ı tatmak için Kore'ye geliyorlar yani çok ünlü bir yemek çünkü yaklaşık olarak 2000 yıl kadar bir tarihi var. Yani oldukça tarih kokan bir yemek. Ayrıca Doenjang'ın kanseri önleme yetisi bilimsel olarak kanıtlanmıştır.



Sanırım Kore'de beni zorlayacak en önemli şey, yemekler olacak. Ama zamanla alışılmayacak tarzda değiller. Bir süre boyunca Itaweon'daki dönerci ve McDonalds arasında mekik dokuruz yapacak pek birşey yok :) Şimdilik kendinize iyi bakıın ^^





 

Türkiye'de Denkliği Olan Üniversiteler

Aslında bu bloğu açmadan önceki birkaç günüm sadece ne yazsam diye düşünerek geçti. Daha sonra şöyle bir karar aldım, 2 sene boyunca merak ettiğim fakat internet üzerinde hiçbir siteden tam bilgi edinemediğim herşeyi toparlayarak yazacaktım. Aslına bakarsanız denklik konusu beni fazlasıyla zorlayan bir araştırma konusu olmuştu. Çünkü her blogda ayrı birşey, her forumda ayrı birşey okuyordum. Resmi bir belge bulmak o kadar zordu ki. Neyse ki sonunda gerçekten emin bilgiler edindim. Şimdi onları sizler için toparlayacağım. YÖK denkliği olan Kore Üniversiteleri şunlar;* Hanyang Üniversitesi* Pusan Ulusal Üniversitesi* Seoul Ulusal Üniversitesi* Sungkyunkwan Üniversitesi* Yonsei Üniversitesi* Pohang Bilim ve Teknoloji Üniversitesi* Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji Enstitüsü  Gördüğünüz gibi SKY Üniversiteleri (Kore'nin en iyi 3 üniversitesi) denkliği olan okullar. Onlar hakkında özel olarak yazı yazacağımdan diğer üniversiteler hakkında bilgi vereceğim. Kore Gelişmiş Bilim ve Teknoloji'nin adındanda anlaşılacağı gibi bilim ve teknoloji üzerine eğitim veren bir okul. Kore genelinde bilinen ve eğer bilim-teknoloji bölümleri okunacaksa kesinlikle tercihlerin başında gelen okullardan biri. Kore'nin prestijli okulları arasında olması öğrencilerin bu okulu istemelerinde büyük etmen.UFACIK NOT: Kore'de üniversite okumayan çok çok çok az insan var. Bu nedenle Koreliler üniversiteyi kazanmakla yetinemiyorlar. Yani bizdeki "aman kazanayım da neresi olursa olsun" anlayışı onlarda kesinlikle yok. Onlar için önemli olan en iyi üniversitelere, en iyi puanlarla girmek ve yine en iyi puanlarla mezun olmak. Pohang Bilim ve Teknoloji de bilim ve teknoloji üzerine fakat buraya birşey eklemeden geçemeyeceğim. Kore genelinde bu üniversiteyle Kore GElişmiş Bilim ve Teknoloji arasında kıyasıya mücadele var. Bu iki okulda Kore'nin teknolojik açıdan en eksiksiz donanımlı okulları. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun tercihleri arasında yer alıyor bu okulda. Pusan Ulusal Üniversitesi hakkında çok fazla bilgi bulmak neredeyse imkansız. Yalnızca bu okulun Seoul'de olmadığını ve devlet üniversitesi olduğunu biliyorum. Bunun dışında ilgi çekici ve eğer Kore'de kalmak istemezseniz Türkiye'ye döndüğünüzde gayet kolay iş bulabieceğiniz bölümleri mevcut. Bu üniversite maalesef eğitim fuarlarında ya da sergilerindede yok. Yani benim gittiğim hiçbir sergide yoktu. Forumlarda ya da bloglarda yazan ve gerçekliği kanıtlanmamış bilgileri de sizlere sunmak istemediğimden sadece emin olduğum konularda yazıyorum. Fakat bu üniversite hakkında kesin olarak bilgi edindiğim an sizlerle paylaşacağıma emin olabilirsiniz. Hanyang 1939'da Seoul'de kurulmuş bir okul. Özellikle Türkiye'de denkliği olmasına rağmen az tercih edilmesi göze çarpan bir durum. Bu okulun resmi sitesindede tarihinden başka bir bilgi olmadığından bu kadar demek zorundayım. Sungkyunkwan Üniversitesi 1979 yılında kurulmuştur. Denkliğe rağmen pek fazla tercih edilmeyen okullardandır.

  

Türkiye- Kore Anlaşmalı Üniversiteler

Arkadaşlar bu denklik değil, sadece anlaşmaları üniversitelerden bahsedeceğim bu yazımda. Türk Üniversiteleri arasında Kore ile anlaşmalı tek bir üniversite var o da; Bahçeşehir Üniversitesi.Bahçeşehir Üniversitesi 3 Kore Üniversitesiyle anlaşmalı. Bunlar; Kyungsung, Myongji ve Information and Communication University yani kısaca ICU.
* Bahçeşehir Üniversitesi ile Güney Kore’de bulunan Kyungsung, Myongji ve ICUarasında öğrenci ve öğretim üyesi değişimi ve ortak araştırma ve ortak programlar alanında bir işbirliği protokolu imzalanmıştır. Buna göre; lisans öğrencileri ilk iki yıllarını Bahçeşehir Üniversitesi'nde, son iki yıllarını da Kyungsung Üniversitesi’nde, yüksek lisans öğrencileri de birinci yıllarını Bahçeşehir Üniversitesi'nde, ikinci yıllarını Kyungsung, Myongji ve ICU'da görerek çift diploma alabilirler. -Bahçeşehir Üniversitesi'nin resmi açıklaması.

KORE ÜNİVERSİTESİ

Bu da Kore Üniversitesi. Kore'de bir mezhebe bağlı olmayan prestijli üniversitelerden biridir. SKY Üniversitelerinden biri olmakla birlikte bu okuldan mezun olan, doktora ya da lisansını burada tamamlayan kişiler Kore'de gerçekten başarılı bir grup olarak görülüyor. Bu arada SKY Üniversiteleri;  Seoul National, Korea ve Yonsei Üniversitelerinin kısaltılmış hali. Koreli lise öğrencilerinin 3 büyük hedefi SKY Üniversiteleri zaten.


 İşte bu da KU (Kore Üniversitesi) 'nin karlarla kaplı hali. Gerçekten etkileyici görünüyor değil mi?

 

Kore Üniversitesi 182 dönümlük alanıyla yaklaşık olarak 35,000 öğrenciye eğtiim vermekte. Kampüsün geneli yeşil alan. Yeşil alanları çimler ve mevsimsel ağaçlar süslemekte. Kore Üniversitesi, ülke genelindeki en güzel kampüse sahip olan üniversite. Tabii böyle şahane bir okulda okumak için diğer insanları birçok konuda geçmek gerekiyor. KU, öğrenci seçiminde oldukça titiz. İngilizce, pders notlarınız, sınav sonucunuz, çaldığınız enstrümanlar ve ilgilendiğiniz tüm hobiler (yarı profesyonel ya da profesyonel, ilgilendiğinize dair belge olmalı) bu konuda size yardımcı olacaktır. Kore genelinde yabancı öğrencilere sağlanan destek ve yardım sayesinde yabancı öğrencilerin bu okula girmesi bence çok daha kolay. En azından Koreli bir lise öğrencisi gibi günde yalnızca 3-4 saat uyuyarak çalışmamız gerekmiyor, değil mi? Ayrıca bu okulda da yabancı öğrencilere burs imkanı sağlanıyor.

 

Peki Neden Kore Üniversitesi?

* Eğer KU öğrencilerindenseniz etkileyici bir sosyal hayatınız olacaktır. Kampüs içinde, dışında üniversiteyle alakalı birçok sosyal aktivite oluyor. Konserler, sergiler vb. eğlenceli olaylarda KU öğrencilerine çok fazla ayrıcalık sağlanıyor.

* Kore'nin kalbi olan Seoul'ün güzelliklerinin görülebileceği tarihi turlarını KU öğrencileri kolaylıkla kullanabiliyor.

* Uluslararası programlar, yaz eğitim programları konusunda KU gerçekten kendini geliştirmiş durumda.

* Öğrenciler tarihlerine gerçekten düşkün ve bu konuda yabancı öğrencileri turlar, eğitim seminerleri konusunda çok fazla destekliyorlar.

* Asya Üniversitelerinde ilk 200 listesine girmiş prestijli bir üniversite.

* İngilizceye en çok önem veren üniversite denilebilir.

* KU'dan mezunsanız Kore'de hatta  tüm Asya'da güzel bir iş bulabilmeniz gayet kolay olacaktır. Zaten dediğim gibi, Kore'nin en prestijli 3 üniversitesinden biri. KU'da aldığınız bir dönemlik dil eğitimi bile iş hayatını çok fazla etkileyecektir. KU da Kore'deki diğer üniversiteler gibi yabancı öğrencilere fazlasıyla destek olduğundan bu üniversiteyi kazanmak gözünüze zor gelmesin. Ayrıca KU'nunda Türkiye'yle arasında denklik var, bu konuda kesinlikle korkmayın. 

 

Ginseng- İnsan Otu

Kore ve Ginseng

Kore'de hayatın vazgeçilmez bir parçasıdır Ginseng kökü. Ülkemize 5-10 sene içerisinde bilinmeye başlayan ve insan otu adıyla hafızalarımıza giren bu kök, insanlar için neredeyse tuz gibi, şeker gibi birşey. Çok değişik şekilleri mevcut olan ve değişik şekillerde sunumu yapılan bu kökü eczanelerde, bakkallarda ve ihtiyaç malzemesi satan her yerde bulmanız mümkün .Eğer birinin küçük bir koyu renkli şişeyi kafaya diktiğini görürseniz bilin ki o Ginseng'dir... Ginseng'in hap şeklinden tutun da gazlı içecek şekline kadar yüzlerce modeli mevcut.

Koreliler en ufak hastalıklarında bile ilaçtan önce bu kökün çayını, kremini vb. ürünlerini kullanıyorlar. Gerçekten işe yarıyor mu bilmiyorum ama denildiğine göre psikolojik de olsa bir etki söz konusu. Peki Eda buradan ne çıkardı? Bizdeki kocakarı ilaçları gibi birşey bu Ginseng. Öyleyse alın Kore'yle bir benzerlik daha :D

 


Hayallerimin okulu; Seoul National University :)

Okumayı çok sevdiğimden bir yeri araştırırken önce kütüphanesine ve okumaya yönelik faaliyetlerine bakarım. Tatile gideceğimiz yeri bile önceden araştırıp kalacağımız ilçede ya da yakınlarda kütüphane olup olmadığına bakmışlığım bile var. Burası Seoul National'ın kütüphanesinden bir kare. Açıkçası Korelilerdeki okuma aşkına hastayım. Kütüphanelerde vakit geçirmek kadar harika başka birşey daha yoktur şu dünyada. Bu okula gitmeliyim! dedirten bir fotoğraf bu..
İşte en can alıcı nokta benim için. Seoul National University Hospital. Yani Seoul National'ın hastanesi. Ben Kore'de hemşirelik okuyup alanıma devam etmek istediğimden bu beni etkileyen başka bir konu, ahh belkide bir gün bu hastanede hemşire olarak bulunurum. Ne dersiniz :)
Ne kadar etkileyici bir girişi olduğuna bakın. Daha en başından etkiliyor insanı bu okul..
VEE SON OLARAK EN ETKİLEYİCİSİ... SNU'nun semboli imiş bu çift kanatlı garip heykel. SNU en büyük hayalimsin ^^
 

Seoul Fotoğrafları

Başkent Seoul'un oldukça düzenli bir olduğundan bahsetmiş miydik? Koreliler kesinlikle sokaklarını kirletmezler. Bırakın sokakları kirletmeyi, çöplerini bile 50 parçaya ayırıp atıyorlar. Eğer böyle atmazsanız yüklü bir para cezası yiyorsunuz. Onlar için temizlik ve düzen önemli.
Bu da kuşbakışı Kore. Ne kadar harika değil mi? Buradan bakınca bile yeşil alanların fazlalığını farkedebiliyor olmalısınız. O kadar binanın içinde bile yeşil alanları yok etmemiş olmaları Seoul'u etkileyici kılan bir başka özelliği işte. Dünya üzerinde başkent olup mimari açıdan bu kadar gelişmiş olmasına rağmen yeşil alanları bu kadar koruyan başka kaç tane şehir vardır ki?
B
 Bu da ayrı bir kuşbakışı Seoul. Bu fotoğrafta nedense içime sinmeyen birşeyler var fakat ne olduğunu anlayabilmiş değilim :D
Eheheh :)
Bu Seoul'un tanıtım fotoğraflarından biriymiş. Yani Seoul'un tanıtıldığı program ya da braşür, afiş tarzı belgelerde bu fotoğrafı görmek çok normalmiş. Kore'ye gittiğinizde havaalanlarında bulunan afişlerde ve turistlere özel hazırlanmış genel olarak ingilizce olan broşürlerde bu fotoğraf oldukça popülermiş anlaşılan :)


BUNLARLA SADECE SİZE ÖZELLİKLE SEOUL'UN KUŞBAKIŞI GÖRÜNÜŞÜNÜ GÖSTERMEK İSTEDİM. DİĞER YAZIMDA GEZİLEBİLECEK ÖNEMLİ YERLERİ GÖSTERECEĞİM :)


 

KOREDE EĞİTİM VE HERŞEY



* Öncelikle Kore'den bahsetmek istiyorum. Oldukça temiz, düzenli bir ülke olduğu aşikâr. Eğitime verdikleri önem, ülke genelinde üniversite okuyanların yüzdesiyle apaçık ortada. Eğitim sistemi çok iyi. Öğrenciler arasındaki rekabet inanılmaz. İngilizceye verilen önemden bahsetmiyorum bile. Kore'de bir okula yerleşebilmek, önemli toplantılarda kaale alınmak ve iyi bir iş bulabilmek İngilizce seviyenizden geçiyor. Koreli bir lise öğrencisi günde en fazla 3-4 saat uyuyabiliyor. Günde 12 saat okuldalar. Okuldan çıktıklarında onları oldukça yorucu dershaneler ve ingilizce kursları bekliyor. Üniversite kazanmak için çok çalışmaları gerek. Kore'deki sistem Türkiye'dekiyle neredeyse aynı. Türkiye'deki gibi sınavlara girmeli ve istenen puanı tutturmalısınız. Bunun yanı sıra sözlü mülâkatlarda istenen başarıyı sağlarsanız üniversiteye yerleşebiliyorsunuz. Kore'de okuyan tanıdıklarımdan aldığım bilgilere göre üniversite derslerinin de pek kolay olduğu söylenemez. Kore'deki birçok üniversiteyle Türkiye arasında denklik var. Benim en çok üzerinde durduuğum okul Seoul National olduğu için Seoul National'ın denkliği olduğunu biliyorum. Eğer özel olarak istediğiniz bir okul olursa mutlaka araştırır, bilgi veririm. Türkiye'den Kore'ye gidip orada bir üniversite kazanabilmeniz için korecenizin %70 yeterli olması gerekiyor. İyi bir ingilizceninde önemli olduğunu tekrar söyleyeyim. Üniversite harçları diğer ülkelerden daha ucuz olduğundan Kore'de eğitim diğer ülkelerden çok daha kolay ve rahat olacaktır bir öğrenci için. Dil konusu biraz sorun olabilir elbette ama çözülemeyecek birşey değil, değil mi? 

Kore, kendini dünya genelinde tanıtabilmek ve önemli bir yere yerleştirebilmek için özellikle yabancı öğrencilere çok fazla ayrıcalık sağlıyor. Yabancı öğrencilere özel olarak %35 burs verildiğini okumuştum bir yerde. Tabii ki bunu artırmak öğrencinin elinde, yüksek puanlarla gitmek ve mülâkatta karşındakileri etkileyebilmek çok önemli. Kore, yabancı öğrencilere burs, yurt, okurken ve mezun olduktan sonra iş imkanı gibi gerçekten önemli birçok konuda çok büyük destek sağlıyor. Bu konudada yabancı bir öğrencinin Korede okurken pek zorluk çekeceğini sanmıyorum. Okullar gerçekten teknolojik açıdan oldukça donanımlı. Kütüphaneler, araştırma odaları, ders çalışma odaları, istediğiniz her spor dalı ve bunun gibi daha nicesi... Kore'de özellikle ünivesitelerin düzenlediği etkinlikler o kadar fazla ki, kesinlikle öğrencilerin sıkılmaya bile vakitleri olduğunu düşünmüyorum. Evet üniversite dersleri bile ağır olabilir ama bence Kore'de üniversiteye gitmek kurtuluş gibi birşey. Çünkü araştırmalarıma ve duyduklarıma göre dersler ne kadr ağır olursa olsun sabah akşam ders çalışan üniversite öğrencileri çok az imiş. Nasıl ayarlıyorlar bilmiyorum ama hem derslerini çalışıyor hem de gerçekten unutulmayacak ve üniversite anısı denebilecek cinsten anlar yaşıyorlarmış. Korelilerin çok sosyal olmasından mı kaynaklanıyor bilmiyorum ama bunu sevdim :D 
Kore'de eğitim gören tanıdıklarımdan duyduklarıma göre, orada okuduktan ve oradaki fırsatları gördükten sonra özellikle Türk öğrencilerden geri dönmek isteyen çok az kişi varmış. Geri dönenlerde ya yemeklere alışamadıklarından ya da ailelerinden sadece okumak için izin aldıklarından dönüyorlarmış. Çünkü orada özellikle yabancı öğrencilere okurken de mezun olduktan sonra da çok önemli kapılar açıyormuş üniversiteler. Maaş ve iş kolaylığı açısından kesinlikle reddedemeyeceğiniz teklifler geliyormuş. Sadece okurken çalıştığınız part-time bir işten bile en az 600-700$ alıyormuşsunuz ki bu yurtta kalan bir öğrenci için oldukça yeterli bir miktar imiş Kore'de. Ayrıca okullarda yabancı öğrenciler çok dikkat çekiyormuş. Pohang'da okuyan bir ablamın dediğine göre, okuldaki ilk gününde okula biraz erken gidip kantinde bir masaya oturmuş. Beklerken tam 5 kişiyle tanışmış. İlk önce hepsi sadece masasına oturma izni almışlar ve oturduktan sonra 4-5 dakika hiçbir şey dememişler. Daha sonra öyle konuşmuşlar ki ablam bir anda nasıl öyle değiştiklerini aklının almadığını bana telefonda anlatırken kahkahalara boğuldu :)
Bu yazıma burada son vermek istiyorum, devam edeceğim. Kendinize çok çok iyi bakın ^^

Kore Hakkında Bilinmesi Gerekenler

Nereye giderseniz gidin güleryüzlü bir insan topluluğuyla karşılaşacağınızı başta söyleyelim. Yardımseverlik ve saygı kelimelerinin anlamlarını burada daha iyi anlıyorsunuz. İngilizce bilen sayısı oldukça fazla ama telaffuzları biraz garip. Bazı harflerle sorunları var bunların başında "f" harfi geliyor. İngilizcelerini anlamak biraz sıkıntı. Yardımsever olmalarına rağmen çok utangaç olduklarını da söylemek gerekir. Sorduğunuz soruyu bilemediklerinde panikleyip ortadan kaybolabiliyorlar, şaşırmayın. Bir yer tarifi istiyorsanız yakınlarda ise hemen sizinle birlikte geliyorlar. Sorduğunuz soruları olabildiğince hızlı cevap vermeye çalışıyorlar fakat daha ilk sorunun cevabını almadan ikinci hatta üçüncü soruyu sorarsanız şaşırıyor ve donup kalıyorlar.
İş konusundaki titizlikleri accaaayiip. Sabahları 1 dakika bile geç gelen olmuyor ve işe jimnastikle başlıyorlar. Öğlen 12'de dünya kadar işleri de olsa kimse onları öğle yemeğinden alıkoyamaz. Akşamları ne olursa olsun patronlar kimseden gerekenden bir dakika bile fazla çalışmasını isteyemez. Zaten genel olarak hepsinin dopdolu hayatları var. Kaybedecek vakitleri yok. İşten çıktıkları gibi İngilizce kurslarına gidiyorlar. Ya da kariyerleri ile ilgili başka şeylerle uğraşıyorlar. Herşeyi vaktinde yapıyor olmaları nedeniyle bu yaşamdan sıkılmıyor aksine keyif alıyorlar. Böyle anlatınca Korelilerin tek derdi çalışmakmış gibi geliyor biliyorum. Bende Kore'ye gitmeden önce okuduğum yazılar sonunda koreliler hakkında böyle düşünmüştüm. Fakat değil. Örneğin Kore'de çalışan bir bayanın aylık kişisel harcamaları toplam olarak Türkiye'deki asgari ücretin yarısı neredeyse. Güzelliklerine çok fazla önem veriyorlar. Eğlence onlar için önemli. Ne olursa olsun, sosyal aktivilere zaman ayırıyorlar yani.
Trafik sorunu bizde olduğu gibi onlardada var. Özellikle Seoul'de. Ama eğer İstanbul'dan Kore'ye gidiyorsanız trafik sorununa İstanbul'dan alışkın olduğunuzdan kesinlikle zorlanmazsınız. Kuşbakışı fotoğraflarda ne kadar çok yüksek katlı binalar görünse de genel olarak sokak kenarlarında 2 katlı evler görmek de gayet normal bu ülkede. Evler bir a da iki öğrencinin kalması için gayet uygun ve yeterli. Fakat gelir düzeyi yüksek olmayan aileler için oldukça sıkıcı bir hayat söz konusu olur bence Kore'de. Çünkü evler genel olarak aynı tasarlanıyor ve en büyüğü 70 metrekare. Ev kiraları evin bulunduğu yere göre değişiyor. Fakat başta ödenilen depozitoyla kira yarı yarıya indirilebiliyor. Bunun nedeni ev sahibinin o parayı kiracı evden çıkana kadar işleterek üzerinden kazanç sağlayabilmesi. 
Direkt olarak Türklere diyemem ama yabancı uyruklu insanlara cidden ilgileri fazla. Sokakta yürürken lise öğrencileri yanınıza yaklaşıyor ve "hi!" deyip kaçıyor. Bu turistlerin bizim ülkemizdede rastlayabileceği durumlardan biri. Bu da bir benzerliğimiz diyelim. Batıya karşı büyük bir özentinin mevcut olduğunu söylememe gerek bile yok, değil mi? Fakat bunun hakkında bir koreliye soru sorduğunuzda aldığınız cevaplar klasik, "biz onların sadece işimize yarar şeylerini alıyoruz, kültürümüzü kesinlikle kaybetmeyiz." vb. 
Bir yabancı olarak korece, teşekkür ederim ya da merhaba deseniz bile acayip mutlu oluyorlar. Daha sonra korece konuşmaya başlıyorlar ama anlamadığınızı farkedince muhabbet hemen İngilizce'ye dönüyor. Yemek konusuna gelirsek, Kore'nin yemek kültürü bizden o kadar farklı ki anlatamam. Türkiye'de herşeyi yerim, yemek seçmem diyen biri için bile zor. Öncelikle yemekler mutlaka uzun bir alışma evresi gerektiriyor. Yemeklere alışabilmek için sağlam bir mideniz ve olanca sabrınız olmalı. Deniz ürünleri Kore'de inanılmaz derecede ünlü, denizden babam çıksa yerim sözü bence Korelilere ait. Ekmek kavramını yemeklerde (restaurant ya da kafelerde) bulmanız imkansız derecesinde neredeyse. Biz Türkler için et neyse onlar içinde sebze o demek oluyor. Her yemekte illa ki bir sebze görmek normal. Yosun ve marulu ekmek niyetine kullanıyorlar. Kare şeklinde kesilip kurutulmuş yosunları hemen hemen her sokak başında bulabilirsiniz. Yemek vakitlerine doğru tüm ülke lahana kokusuyla sarılıyor bile diyebilirim. İlk başlarda kokusu beni çok rahatsız ettiğinden yeme alışkanlıklarım bozulmuştu. Gerçekten bu kadar ağır lahana kokusu, bira kokuları ve fazla ağır baharat kokularına alışmak da zaman alıyor. Ülke genelinde sokak hayvanı diye bir kavram yok. Evde hayvan besleyenlerin sayısı da oldukça az. Bazı özel dinlere özgü lokanta ve restaurantlarda köpek besleniyor fakat yemek için. Bunu ilk duyduğumda umarım o lokantaları hiçbir zaman görmem diye dua etmiştim. Kore'nin kırmızı eti kesinlikle lezzetsiz, bu nedenle Korelilerde domuz etini tercih ediyorlar. Eğer yolunuz Kore'ye düşerse kesinlikle yemek yemeden önce kontrol etmelisiniz. İlk gittiğim lokantada vejetaryen rameni istemiş olmama rağmen içinde et parçaları görmüştüm. Sorduğumda domuz eti olduğunu söylediler. Az kalsın onu yiyecektim. Bu nedenle dikkatli olun. Çünkü Kore'de yaygın olarak kullanılan et domuz eti. Etli yemeklerde istemediğiniz sürece kırmızı et kullanmıyorlar kolay kolay. Kesinlikle biz Türklerin tatlı diyemeyeceği şeyler onların tatlıları. Bizdeki şerbetli, ballı şeyler elbette yok. Daha çok kek ve pasta yiyorlar ama elbette şekersiz. Yani ilk yediğinizde şeker tadı almıyormuşsunuz gibi bile hissedebilirsiniz ama zamanla alışıyorsunuz. Sonuçta uzun bir süre tuzlu ya da tatlı birşey yemeyince az biraz şeker yiyince bile size tatlı gibi geliyor. Ucuz bir ülke olduğunu söylemek her konuda mümkün değil fakat Almanya, Amerika, Fransa gibi pahalı bir ülke de değil. Teknoloji konusunda gelişmişlik düzeyleri nedeniyle teknolojik aygıtları burada bulmanız gayet kolay fakat Türkiye'den gelen birine göre biraz pahalı olabilir. Uzun süre Kore'de kalmayacaksanız kesinlikle oradan bir cep telefonu almayın çünkü Türkiye'ye geri döndüğünüzde elinizde kalır yani kullanamazsınız. Çünkü Kore'de sim kart uygulaması yok, daha ileri bir teknolojileri var ve buna uygun telefonlar üretiyorlar. Türk hatları kesinlikle Kore'de çalışmıyor bu yüzden uzun bir süre Kore'de kalacaksanız kendinize Kore hattı edinmeniz gerekecektir. 10.000 Won'luk telefon kartlarından, ya da kampanya mı demeliyim bilmiyorum, yararlanarak Türkiye ile tam 4 saat kesintisiz konuşabiliyorsunuz. Ahh, 10.000 Won yaklaşık olarak 11$ kadar, belki daha az bilmiyorum. Kore'ye ilk gittiğinizde para birimindeki fazla sıfırlardan dolayı şaşırın istemem :) 
Kore trafiğinin en büyük sorunlarından biri Ajummalar (yaşlı teyzeler). Size en büyük tavsiyem eğer arabanız varsa süratli bir ajummanın arkasından gitmeyin. Çünkü biranda 180 derecelik bir dönüş yapabilir ve sizi zor durumda bırakabilirler :D
Bir Koreli için saçlar çok çok önemli. Zaten eğer Kore dizisi izliyorsanız erkekler içinde saçın onemini farketmiş olmalısınız. Gerçek hayatta kadınların her yerde olduğu gibi erkeklerden bir adım önde olduğunu görebilirsiniz Kore'de. Ama erkeklerin kişisel bakıma verdikleri önemde küçümsenemez elbette. Genç kızların saçları genelde uzun ve doğal olur. Aslında kendi  doğal saç renkleri çok güzel şahsen ben çok beğeniyorum fakat buradaki genç kızlar saçlarını her renge sokuyorlar. Kore'de ilgi çekici şeyler yapmak ters karşılanmıyor. Tabii ki Kore'ninde aşırı geleneksel yaşlı kesimi var, onları bu genellemeye katmıyorum. Yanlış anlaşılmasın :D
Dil konusuna gelecek olursak, bence çok da zor bir dil değil. Örneğin; ben Kore'ye giderken sadece temel şeyleri biliyordum. Teşekkür ederim, merhaba, iyi geceler, şundan istiyorum gibi.. Oraya gittikten sonra üniversitemin sağladığı imkanlardan faydalandım ve korece dil kursuna başkadım. Yaklaşık olarak 7 ay sonra gayet rahatça yazıyor ve anlıyordum. Fakat tüm kuralları öğrenmek adına bir sene kadar devam ettim kursa. Korecede bence zor olan tek şey hitap şekilleri. İnsanlar o kadar genç duruyorlar ki kime nasıl hitap edeceğini ayıramıyor insan. Senden küçük duran bayanlara abla diye hitap etmek zorunda kalıyorsun fakat bunu anca yaşını ööğrendikten sonra yapıyorsun. Bu yüzden biraz sorun yaşamak doğal Kore'de. Şahsen ben yaşadım. Herneyse, ufak bi özet çıkarırsak şu dediklerimden; Kore mutlaka gidip görülesi hatta belki de yerleşip yaşanılası bir ülke. Umarım sen ve senin gibi Kore'de okumak isteyen herkese bir nebzede olsa yardımcı olabilmişimdir. Unutmayın, hayaller gerçekleştirmek içindir! Ve hayaller peşinden koşulduğu zaman gerçek olurlar. Umarım hayallerinizden vazgeçmezsiniz. Umarım Kore'de görüşürüz :) 

Bundan 2 gün önce bu bloğu açmaya karar verdiğimde önce Nagehan ablama bir mail attım ve bana Kore'de geçirdiği 9 sene boyunca öğrendiklerini yazıp yazamayacağını sordum. Beni kırmadı ve bana bu maili yazdı. Kendisi şu an Türkiye'de fakat haftaya Kore'ye dönecek. Umarım siz okuyucularıma birşeyler katabilmişimdir Kore hakkında. Nagehan ablama tekrardan teşekkürlerimi sunuyorum. SARANGHEO UNNİ ^^